Bağırsaklarımız İçin Önemli Bir Bileşen: Prebiyotik

Bağırsaklarımız İçin Önemli Bir Bileşen: Prebiyotik

Vücudumuzun yalnızca beyin ve kalp tarafından yönetildiğini düşünürüz ancak bu doğru bir yargı değildir. Beyin kadar güçlü ve hayatımızı yönlendiren bir diğer organımız da "bağırsaklarımız” ve "içerisinde bulunan bakteriler”dir.

Yapılan araştırmalara göre, bir insan bağırsağı 100 trilyon kadar canlı bakteri içermektedir ve buna "bağırsak florası” adı verilmektedir. İnsanların sindirim sisteminde 500’den fazla sayıda bakteri çeşidi bulunmaktadır ve bunların birçoğu iyi karakterde olup yeni doğan döneminde kazanılıp, yaşam boyu sabit kalmaktadır. Sağlıklı bir insanda bu bakterilerin sayısı her zaman denge içerisindedir.

Bildiğiniz üzere prebiyotikler, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayan önemli bir bileşendir. Sebzelerden tutun, karbonhidratlara kadar birçok besin içeriğinde bulunmaktadır. Prebiyotikler bağırsak florası içerisinde yaşayan yararlı organizmaların çalışmasını sağlamaktadır. Böylece bağırsağın sağlıklı ve düzgün çalışmasına destek olmaktadır.

Prebiyotikler ve probiyotikler isim benzerliği dolayısıyla sıklıkla karıştırılmaktadır. "Prebiyotik” olarak adlandırılan sindirilmemiş karbonhidratlar yani "lifler” ince bağırsak distali ve kolonda yerleşen probiyotik bakteriler için besin ve enerji olarak kullanılmaktadır.

Peki ya Prebiyotikler Hangi Besinlerde Bulunmaktadır?

Roka, tere, dereotu, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzelerde ve kırmızı pancar, turp, havuç gibi kök sebzelerde prebiyotik bulunmaktadır.

Ancak, en önemli prebiyotik kaynakları soğan ve sarımsaktır. Özellikle çiğ olarak tüketilen besinlerde, pişmiş besinlere göre daha fazla prebiyotik bulunmaktadır. Bu nedenle, soğan ve sarımsak çiğ olarak tüketildiğinde vücuda daha fazla prebiyotik alınmış olur.

Başka bir önemli prebiyotik kaynağı ise pırasadır. Pırasa sebzesi ayrıca K ve C vitaminleri açısından da oldukça zengindir.

Prebiyotik kaynağı meyvelerden bahsedersek eğer muz ve elma önemli prebiyotik meyvelerdendir. Hatta yeşil muz, sarı muza göre iki kat fazla prebiyotik içermektedir. Muzun prebiyotik etkisi haricinde sindirime de faydası olmaktadır. Örneğin, ishal olan hastalara uzmanlar tarafından muz tüketmesi tavsiye edilmektedir. Elma, diğer önemli prebiyotik kaynak olmanın yanısıra ısırılarak tüketilmesi halinde diş sağlığı için oldukça önemlidir.

Prebiyotiklerin Çocuk Gelişimindeki Rolü Nedir?

Prebiyotiklerin en görevi sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlamaktır. Bağırsaklarda bulunan zararlı organizmaların azalması için prebiyotikler ve probiyotikler birlikte savaş vermektedir. Bu nedenle, çocuk gelişiminde de prebiyotikler önemli bir yere sahiptir. Çünkü; sağlıklı bağırsaklara sahip olan çocukların vücut direnci diğerlerine göre daha yüksektir.

Prebiyotikler, normal kan şekerinin düzenlenmesine ve ideal kiloda kalınmasına destek olmaktadır.